Üniversiteli Kadınlar: Kampüslerimizde tacizci, faşist çetelere yer yok!



Üniversiteli Kadınlar, ırkçı kafatasçı olmalarının yanı sıra kadın ve LGBTİ+ düşmanı olan sivil faşist çetelerin üniversitelerde, özelde de İstanbul Üniversitesi’nde estirdiği teröre, son olarak işi kadın öğrencileri kampüste ve sosyal medya üzerinden tecavüzle tehdit etmelerine karşı Beyazıt Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Kampüslerimizde tacizci, faşist çetelere yer yok!” pankartı açan kadın öğrenciler, “Jin, jiyan, azadi!”, “Erkek …


Üniversiteli Kadınlar, ırkçı kafatasçı olmalarının yanı sıra kadın ve LGBTİ+ düşmanı olan sivil faşist çetelerin üniversitelerde, özelde de İstanbul Üniversitesi’nde estirdiği teröre, son olarak işi kadın öğrencileri kampüste ve sosyal medya üzerinden tecavüzle tehdit etmelerine karşı Beyazıt Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Kampüslerimizde tacizci, faşist çetelere yer yok!” pankartı açan kadın öğrenciler, “Jin, jiyan, azadi!”, “Erkek devlet şiddetine son!”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” sloganları ve taşıdıkları dövizlerle tepkilerini ve mücadele kararlılıklarını dile getirdiler.

“Kampüslerde arkadaşlarımızın etrafını sararak tehdit eden, özellikle kadın ve LGBTİ+’ları hedef gösteren bu kitleye asla izin vermeyeceğiz! Dayanışmamızla buradayız, kampüslerimiz bizimdir. Çağrımızı ‘Kampüslerimizde tacizci, faşist çetelere yer yok!’ başlığıyla yayınladık. Biz isim vermediğimiz halde onlar kendilerini bildikleri için sosyal medyadan da saldırdılar. Ne sosyal medyada ne de kampüslerimizde ellerinde kesici aletler, dillerinde küfürler olan bu çetelere asla geçit vermeyeceğiz!” diye belirten kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Taksim’de olmaya davet ettiler.

Yapılan basın açıklamasında “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe giderken erkek şiddetine, erkek devlet şiddetine ve onun hayatımızın her alanında örgütlediği saldırılarına karşı sokaklarda olduğumuz gibi kampüslerde de kadınların özgürlüğü için mücadeleyi büyüteceğiz!” diye vurgulayan kadınlar, şunları ifade ettiler:

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde arkadaşlarımız faşist çeteler tarafından bir kafede sıkıştırılmış ve sonraki günlerde aynı faşist çeteler tarafından saldırıya uğramış, kadın arkadaşlarımız tecavüz tehditleri ile karşı karşıya kalmıştır. ÖGB ve polis işbirliği ile üniversitelerde ellerinde silah, sopa ve kesici aletler ile dolaşan tacizci sivil faşist çetelerin ve ülkü ocaklarının kendilerini kadınlara ve LGBTİ+lara saldırıları ile var ettiğini ülkü ocakları üyesi Alper Eroğlu adlı faşistin bir kadın arkadaşımızı tecavüzle tehdit etmesiyle bir kez daha görmüş olduk.

Üniversitelerde, liselerde, işyerlerinde erkek egemen zihniyeti körükleyerek saldırılara zemin hazırlayan, kadın katillerine iyi hal indirimleri vererek tekrar sokaklara salan, İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede fesheden, genelgeler yayınlayarak okullarda kadın topluluklarımızı kapatan, etkinlik ve eylemlerimize saldıran, 8 mart çalışmalarımıza engel olan, cinsiyetçi eğitim ile makbul kadınlar yaratmaya çalışan, “kadının tek kariyeri çocuk doğurmaktır” diyerek cinsiyetçi politikalar üreten, Şebnem hocayı yaptığı bilimsel açıklamalarını suç göstererek tutuklayan erkek devlet bu saldırıların en temel sorumlusudur.

“Mücadelemizde hiçbir engel tanımayacağız” naraları ile üniversitelerde kadınlara ve LGBTİ+lara saldıran, devletin erkek egemen politikasının devamcısı olan Ülkü Ocakları’nın kadın katili ve tecavüzcü zihniyetini İran’da katledilen Mahsa için Cebeci’de ses çıkarmak isteyen kadın arkadaşlarımıza saldırılarından biliyoruz. Geçen yıl Ankara üniversitesinde elinde bıçak ile kadın arkadaşlarımıza saldıranlardan biliyoruz. İstanbul üniversitesinde LGBTİ+’ların etkinliklerine siyasal islamcı çetelerin saldırılarını engellemeyip desteklediğinden de biliyoruz.

Hacettepe üniversitesinde Newroz kutlaması yapmak isteyen öğrencilere saldıran da yine bu faşist çetelerdir. Özgecan Aslan’ın katili Suphi Altındöken, aynı çetenin üyesidir. Şule Çet’in katilinin avukatlığını yapan bu faşist çetenin reisi Büyükkayaer’dir. Aydın’da 16 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunan Alpay Çömez Ülkü Ocakları başkanıdır. Aleyna Çakır’ın ve Esra Hankulu’nun faili Ümitcan Uygun’un yine Ülkü Ocakları ile bağı olduğunu MHP binasında çekildiği fotoğraflarından biliyoruz. 

Üniversiteli genç kadınlar olarak kampüslerde yaşadığımız her türlü tacize ve erkek egemen saldırılara karşı kadın özgürlük mücadelesini ve kadın dayanışmasını var ettik. Kayyum rektörlere karşı Boğaziçi Üniversitesinde, kadınların yaşamlarına saldıran ve hedef gösterenlere karşı sokaklarda omuz omuza mücadele ettik. 

Kadın katili bu yapılanmanın işlediği suçları her defasında örtbas etmeye çalışan AKP-MHP faşist iktidarına ve üniversitelerdeki tacizci faşist çetelere karşı kadınların özgürlük mücadelesini büyüteceğiz. 

Üniversitelerde ırkçı, kadın düşmanı, LGBTİ+fobik faaliyetler yürüten ve her fırsatta kadınlara saldıran, taciz eden faşist çetelere geçit vermeyeceğiz. Kampüslerimizi de, yaşam alanlarımızı da terk etmiyoruz. 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe giderken erkek şiddetine, erkek devlet şiddetine ve onun hayatımızın her alanında örgütlediği saldırılarına karşı sokaklarda olduğumuz gibi kampüslerde de kadınların özgürlüğü için mücadeleyi büyüteceğiz.

Tüm kadınları bu saldırılara karşı birlikte olmaya, mücadeleyi büyütmeye 25 Kasım’da Taksim’e çağırıyoruz. 

Ayrıca Kontrol Et

Azmi Akan: Toprağa İlk Düşen Tohum

Yoldaşlarını kaçırmak için Adana Hacıbayram Karakolu’na 18 Nisan 1979’da düzenlenen baskında vuruldu