Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Soyalizmi Yazacağız!
Ücretlerin iyileştirilmesi, ek zam ve insanca çalışma koşulları talepleri kabul edilmeyince üretimden kaçınma haklarını kullanan ve 27 Şuba’tan bu yana direnişlerini sürdüren Mata Otomotiv işçilerine tazminatsız işten atma bildirimi gönderildi.
Yönetimin işçilere gönderdiği mesaja göre, işten atmalar, 6356 Sayılı Kanun’un 70’e 1 maddesi ve 4857 Sayılı Kanun’un 25’e 2 maddesine dayandırıldı. Her iki madde de işçinin tazminat hakkının gaspı anlamına geliyor. Ünlü 25/2 işçinin “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymaması” anlamına gelirken; 70’e 1 ise yasadışı grev olarak tanımlanan direnişlere katılmayı kıyım gerekçesi haline getiriyor.
İşçi kıyımı bildirimi yapılması üzerine dün sendikaları Bileşik Metal-İş’in çağrısıyla Gebze’deki bir düğün salonunda toplanan işçiler, sloganlarla direniş kararlılığını haykırıp geri adım atmayacaklarını ifade etmişti.
Mata işçileri direnişin 8. günü olan bugün sabah erken saatlerde serbest bölge kapısında bir araya geldi. Burada yapılan konuşmalarda da direniş kararlılığı ifade edildi.
“Tehditlere MATA işçileri cevap verdi”
Birleşik Metal İş İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Özcan Atmaca burada yaptığı konuşmada “Fabrikayı kapattıklarını ve yurt dışına iş yapacaklarını söylüyorlar. Arkadaşlarımızı korkutmaya çalıştılar ancak kimse bizi oyuna getiremez. Onlar istediği kadar tehdit mesajı atsın Mata işçisi dün salonda cevabını verdi. Yurt dışında iş yapacaklarını söylüyorlar ama bizim maruz kaldığımız karbona yurt dışında izin vermezler. Biz de dedik ki ya kapatacaksın ya hep beraber bizi içeri alacaksın. Cellat gibi başımızda bekliyorlar. Biz bu şekilde çalışmak istemiyoruz. Biz huzurlu ve sağ duyulu bir ortamda çalışmak istiyoruz. Bizim emeğimizi görecekler. Tüm metal sektörü bunu yaparken Mata da bunu yapacak!” dedi.
“Korkuyorlar”
Birleşik Metal İş Genel Sekreteri Özkan Atar da “Dün akşam sizlerle düğün salonunda beraberdik. Geçen haftadan bu yana ortaya koyduğunuz mücadelede gün geçtikçe güçleniyorsunuz. Davamız ekmek davası bu yaşadığımız ekonomik krizde ve enflasyon ortamında yaşamımızı bir parça rahatlatacak taleplerimizi ortaya koyduk. Bu talepler işverenin fabrikanın kârından karşılayamayacağı talepler değil. İşçiler bir araya gelip üretimden gelen güçlerini kullandıkları kendi güçlerini ortaya koydukları zaman kolaylıkla hak elde ederlerse gelecekte de sürekli olarak talep ederler diye korkuyor patronlar. Kârlarından fedakarlık yapmak zorunda kalırlar. İşte karşımızda direnmelerinin sebebi bu. Onlar bizim hakkımızı verecekler orayı geçtik sayalım. Ancak patronlar bizim canımızı yakmak ve gelecekte hak talep etmememizi sağlamak istiyorlar. Bizim bu baskılara karşı refah seviyemizi yükseltecek hakları elde etmemiz gerekiyor. Davamız ekmek davasıdır. Önümüzdeki dönemde seçim var memlekette. Bu ülkeyi yönetmeye talip olanların başta ülkeyi yöneten siyasi iktidar olmak üzere bu ülkede metal işçilerinin, Mata işçilerinin uğradığı zulmü görmek zorundalar. Bu yaraya parmak basmak zorundalar. Bu mücadele her gün büyüyerek gelişerek devam edecek.” diye konuştu.
İşçilerin bekleyişi sürüyor.
