İsrail halkı “yargı reformunun” ertelenmesini değil geri çekilmesini istiyor!



İsrail Başbakanı Netanyahu, ülke çapında kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini duyurdu. Halk “erteleme” değil, geri çekildiğinin açıklanmasını istiyor ve eylemleri sürdürüyor. Bu arada uzun bir siyasi kriz sürecinin ardından zar zor kurulan sağcı-faşist hükümet bugün parlamentodan güven oyu aldı! Süreç İsrail toplumunda nasıl bir kutuplaşma yaşandığını, faşist partilerin liderlerinin saldırgan politikalarıyla bunu nasıl kışkırttıklarını açıkça gösterdi.


Uzunca bir süredir siyasi krizlerden başını kaldıramayan İsrail’de, 1 Kasım’da yapılan genel seçimde ilk sırada yer alan Likud Partisi’nin lideri Binyamin Netanyahu, çetin koalisyon pazarlıkları sonrası yeni hükümeti kurdu. Kurulan hükümet İsrail tarihinin “en sağcı hükümeti” olarak tanımlanıyor ve bugün güven oylamasını geçebildi.

Azami egemenlik, faşist tahakküm

Faşist partilerden oluşan bu hükümetin icraatları da niteliğine uygun. Yargının hükümeti inceleme ve hatta hükümsüz kılma yetkisini ortadan kaldıracak plan da bunun tipik ifadesi.

Devletin tüm güçlerini yürütme erkinin denetimine alma yani azami egemenlik yaklaşımının ifadesi olan plan yasalaşırsa yargının pekçok yetkisi tırpanlanmış olacak. Planla birlikte yargının kanunları gözden geçirme ve reddetme yetkisi alınıyor. Yargıçları atayan komisyonun tamamen hükümetin kontrolüne geçiyor. Yargının bakanları denetlemesi ya da göreve uygun olmayan kişileri görevden alma yetkisi sınırlandırılıyor.

Eylemler giderek politik özgürlük mücadelesi niteliği kazandı

İsrail halkı yaklaşık 13 haftadır faşist merkezileşmenin simgesi olan plana karşı eylemler ve grevlerle tepki gösteriyor. Tepkilerin başını Netanyahu muhalifleri çekse de giderek onları da aşan bir politik özgürlük mücadelesi muhtevası kazanıyor. İşçi sınıfı ve emekçi kesimlerin katılımıyla sınıfsal niteliği de halklaşıyor. Hatta farklı bir yapılanması olan İsrail ordusu içinden askerler de bu bileşimin bir parçası.

Savuna Bakanı’nın görevden alınması bardağı taşırdı

Ordu içindeki tepkileri dile getiren ve planın geri çekilmesini isteyen Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından görevden alınmasıysa bardağı taşıran son damla oldu. Dün itibariyle yüz binlerce insan sokağa çıktı, birçok kentte polisle çatışmalar yaşandı, barikatlar aşılarak parlamentoya kadar ulaşıldı.

Netanyahu erteleme açıklaması yapmak zorunda kaldı

Diğer taraftan faşist parti liderleri taraftarlarını kışkırtıcı söylemlerle sokağa çağırdı.

Ülkeyi iç savaşın eşiğine getiren olaylar büyürken Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Netanyahu’ya plandan vazgeçme çağrısı yaptı. Herzog, Twitter’da “İsrail halkının bütünlüğü için size yargı sürecini derhal durdurma çağrısı yapıyorum” ifadelerini kullandı.

Ülkede tepkiler giderek artarken Başbakan Netanyahu’nun da koalisyon ortaklarına “tartışmalı yargı düzenlemesini askıya alma kararını” ilettiği bildirildi.

Planın önde gelen destekçilerinden Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in “Anarşiye boyun eğmemeliyiz” diyerek yargı reformuna devam çağrısı yapması ise hükümetin dağılabileceği söylentilerine yol açtı.

Tüm bunlar yaşanırken bugün İsrail Meclisi’nde yapılan oylamada hükümet güvenoyu almayı başardı!

Faşist partilerden iç savaş çığırtkanlığı

Eylem ve grevlere karşı faşist Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, destekçilerini sokağa çağırdı.

Filistin’in Huwara köyünün yeryüzünden silinmesi çağrısında bulunan ve Filistin halkının varlığını reddeden Smotrich, Kudüs’te destekçilerine yargı reformuna destek protestosu düzenleme çağrısında bulunarak, gösterilere katılacağını duyurdu. Smotrich, “Arkadaşlar. Yargı sistemini düzeltmeye ve İsrail demokrasisini güçlendirmeye yönelik reformlar hiçbir koşulda durdurulmamalı. Şiddete, anarşiye, muhaliflere ve vahşi grevlere teslim olmayın. Biz çoğunluğuz, sesimizi duyuralım. Ben orada olacağım, siz de gelin. Sesimizi ve ülkemizi çalmalarına izin vermeyeceğiz” dedi.

Faşist Bakan Gvir de, destekçilerini Kudüs’te yargı reformuna destek protestosu düzenleme çağrısında bulunarak, “Acil durum. Sağcılar, Kudüs’te destek için sokağa inecek. Milletin tercihinden vazgeçemeyiz. Bir bayrak getir ve katıl” dedi.

Meclis kilitlendi

Bu arada İsrail Meclisi’ndeki Yasama Komisyonu, yargı reformu için oylama yapmama kararı aldı. İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) haberine göre Komisyon, Yargıçları Atama Komitesinin yapısını değiştiren kanunun ikinci ve üçüncü oturumlardaki oylamasının yapılmamasına karar verdi.

Herhangi bir kanunun Mecliste oylamaya sunulmadan önce Yasama Komisyonu’ndan geçmesi ve burada son halini alması gerekiyor.

Bazı belediye başkanları, Başbakan Netanyahu’nun Batı Kudüs’teki ofisinin önünde açlık grevine başlayacaklarını duyurdu.

Devlet alarma geçti

İsrail devleti bu büyük kriz karşısında alarma geçmiş durumda.

İsrail’in eski başbakanlarından Naftali Bennett bu durumu, “İsrail, Yom Kippur Savaşı’ndan beri en büyük tehlike altında” sözleriyle durumu özetlemiş oldu.

Şin-Bet devrede

İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Başkanı Ronen Bar’ın, mevcut krizi görüşmek için dün apar topar Başbakan Netanyahu’nun konutuna gitmesi de İsrail devletinin tedirginliğini başka bir ifadesi oldu.

Bu arada Netanyahu’nun partisi Likud’tan da planın ertelenmesi açıklamaları geldi. İçlerinden bir iç savaş tehlikesine işaret edenler oldu.

Halk “ertelenmesini” değil geri çekilmesini istiyor ve eylemlerin planın geri çekilmesiyle sonlanacağını belirtiyor.

 

Ayrıca Kontrol Et

Fransa’da havaalanlarında grevler

Fransa’da grevden kaynaklı çok sayıda uçuş iptal edildi