Yapabilirmişim



“Otistik olmana rağmen mi bunları yaptın?” “Otistik olduğumdan dolayı bunları yaptım” demeyi yeğlerim. Bana göre de sizinle aynı şekilde bakabilseydim dünyaya, bu ince detayları görmeye fırsatım olmazdı.


Gökçe Coulter

Neyi yapamam, neden yapamam, yapamadıklarımı insanlara nasıl anlatabilirim, yapamadıklarımı gizlemeliyim, onlar gibi olmalıyım, onlar gibi olmayanları sevmezler, ben şimdi onlar gibi yapayım, onlardan farklı olduğumu anlamasınlar ki sormasınlar çünkü anlatmak çok zor geliyor.

Şu insanın davranışlarını dikkatli izleyeyim, bunu neden yaptı anlamıyorum ama demek yapılması gereken bu. Ama bu yaptığı bana doğru gelmiyor, neden sinirlendiğini anlamıyorum, neden yalan söylüyor, neden başkasının hakkını almaya çalışıyor? Bu çabasını anlamıyorum, kendi olmayan ben miyim, kendi olmayan onlar mı?

Maskeler takıyorlar, ben maske takmayı bilmiyorum. O anki duygularımı söylemek bana doğru geliyor, onlar planlıyorlar zamanı gelince söylemek için. Neden dedikodu yapıyorlar? Bir insan orada değilken onun hakkında konuşmak yanlış değil mi? Neden yanımda yaptıklarında rahatsız olduğumda ben farklı oluyorum, bence konuşacak daha önemli şeyler var. Neden boş şeylere bu kadar vakit harcıyorlar, sıkılmıyorlar mı? Onlar gibi yapmalıyım. Ama çok yalnız hissediyorum. Anlaşılmak için ne yapmam gerek bilmiyorum, onlar gibi olmaya çalışırken ya kendimi kaybedersem, ben kendimi kaybetmek istemiyorum.

Bana “Otistik gibi değilsin” diyorlar, böyle üzülür gibi, “otistik gibi olmak” ne demek? Bir şeye benziyor mu, beynimi görüyor musunuz, düşüncelerimi okuyor musunuz? Sizden biri gibiyim ama benim duyularımın ne kadar hassas olduğunu bilmiyorsunuz, sıcak içecek içemiyorum, kalabalıkta fazla duramıyorum, çok uzun süre diyalog halinde kalamıyorum, bir şey anlatırken göz teması kuramıyorum, bazen ses tonumu ayarlayamıyorum, çok “kıpırdıyorum”, az uyuyorum, çok sessiz olabiliyorum, bazen çabuk sıkılıyorum, bazen her şey bana çok zor geliyor, size çok kolay gelen şeyleri yapmak için, yani gündelik şeyleri, sizin her gün farkında olmadan yaptığınız şeyleri yapmak için kendimi zorlamam gerekiyor. Ama size göre daha zor yoruluyorum, daha az somurtuyorum, size benzemiyorum ama ben kime benzemeliyim? Siz kime benziyorsunuz? Siz de farklı değil misiniz, hepiniz aynı mısınız?

Herkes aynı mı ki bana “tuhaf” diyorsunuz, herkes tuhaf değil mi, size göre ben tuhaf mıyım, bana göre de siz tuhafsınız ki ben size uyum sağlamak zorundayım, siz bana değil. Ben sizinle günlük sohbetler yapmak zorunda kalıyorum, oysa yapamadığım bir şey. Bir alışveriş merkezinde yürümenin bana verdiği acı, sosyalleşmenin bana verdiği ızdırap ile başa çıkıp bazen sessizleşmem, yorulacak bir şey yokken sadece insan ilişkileri nedeniyle sessizleşmem beni neden tuhaf yapıyor? Size sormak isterdim, siz nasıl yorulmuyorsunuz? Ama soramıyorum. Çünkü “tuhaf” olan benim.

Hızlı konuşuyorum, yavaşlamalıyım yoksa beni anlamazlar. Konuşma bozukluğum olduğunu anlatamam, onlar gibi konuşmalıyım, çok yüksek sesle konuşunca “Herkes duyuyor” diye uyarıyorlar, benim sesimin ayarını ben yapamıyorum, o ses bana normal geliyor, “Daha sessiz gül” derdi annem, ben anlamıyorum ki sesli gülmek nasıl, ben nasıl güldüğümü düşünmüyorum. Ben konuşmadan önce de düşünmüyorum. Ben yapamıyorum diye beni “tuhaf” bulmanıza gerek var mı?

Kimi insanın bir özelliği var, diğerinin bambaşka bir özelliği. Neden ben otistik olduğum için “en tuhaf” olayım ki, neden beni tedavi ediyorsunuz, düzeltmeye çalışıyorsunuz, ben yamuk muyum? Bozuk muyum? Böyle olmamın kime ne zararı var, sadece farklıyım, bozuk değilim ki ben.

“Otistik olmana rağmen mi bunları yaptın?” “Otistik olduğumdan dolayı bunları yaptım” demeyi yeğlerim. Bana göre de sizinle aynı şekilde bakabilseydim dünyaya, bu ince detayları görmeye fırsatım olmazdı. Siz günlük dertlerinizde kaybolmuşken benim düşünmeye, okumaya, anlamaya çalışmaya fırsatım oldu. Belki de otistik olmama rağmen değil, otistik olduğum için yapabilmişimdir.

Yapamazmışız gibi, bozukmuşuz gibi, düzeltilmesi gereken bir puzzlelarmışız gibi, eksikmişiz gibi değil de sanki böyleymişiz, farklıymışız, herkes gibi ama farklıymışız gibi bakarsanız renklerimizi görebilirsiniz. Düzeltmeyin, bırakın biz dağınık kalalım, kendimiz hallederiz.

EEEH

Ayrıca Kontrol Et

Trendyol depo işçilerinin üzerine bu sefer de araç sürüldü!

Direnişlerinin 24. gününde Maslak’ta Trendyol Genel Merkezi önünden işkence yapılarak gözaltına alınan DGD-Sen ve PTT-Sen üyesi işçilerin üzerine bugün de servis aracı sürüldü